SIKÇA SORULAN SORULAR

Medikal tedaviye rağmen diyabet sürekli ilerlemeye devam eder. Diyabet hastalığının komplikasyonları oldukça fazladır: böbrekler, gözler, sinirler, kalp ve beyin gibi organlara genellikle geri dönüşü olmayan ciddi zararlar verir ve hatta organ kayıpları yaşanabilir. Ameliyat yüksek şekeri kontrol altına alır. Hipertansiyonu düzeltir. Böbrekler ve karaciğer üzerine düşen yükü azaltır ve organ hasarını durdurur. Ameliyat sonrası kolesterol ve trigliserid yüksekliği ve bunlara bağlı sorunlar da ortadan kalkar. Ayrıca fazla kilolarınızdan kurtulur ve kilo kontrolü sağlamanız da mümkün olur.

Tip 2 diyabet hastaları pankreastaki beta hücrelerinden salınan yeterli insülin seviyesine sahiptir. Ancak, bu insulin hücre düzeyinde kullanılamaz. Belirli bir düzeyin üzerinde insulin deposu ve aktivitesine sahip olmanız ameliyatın başarılı olması için gerekli en önemli faktördür. Tip 1 diabet hastalarında ise gerekli insülin bulunmadığından Metabolik Cerrahi uygulamalarından fayda görmezler.

Çocukluk çağında ortaya çıkan diyabetler Tip 1’dir. Gençlerde ortaya çıkan diyabetin büyük bir bölümü de Tip 1 diyabettir. Erişkin yaşlarda ortaya çıkan diyabetin tiplendirilmesi için bir takım tahlil ve ölçümlerin yapılması gerekmektedir.

Ameliyat kararı verilebilmesi için bir kaç adet kriter bulunmaktadır:

En az 2 yıllık diyabet geçmişi olup, uygun ilaç veya insulin tedavisine rağmen şekeriniz kontrol altına alınamıyorsa, Hastalığınız gittikçe ilerliyor ve organ hasarı başlamışsa.

Eğer test sonuçlarınız olumlu ise bu uygulamadan fayda görürsünüz.

Ameliyat sonrası şekerle ilgili komplet remisyon (normale dönme) şansı ameliyatına gore değişmekle beraber 8 ila 30 yıl için %70-%98 arasında değişmektedir. Bu sizin vücudunuzdaki insülin depoları, aktiviteleri ve diğer test sonuçlarına da bağlıdır. Metabolik Cerrahi uygulamalarının başarı şansı %100 değildir. Ancak, takdir edilmelidir ki %70-98 aralığı da çok yüksek bir başarı şansıdır. Öte yandan ameliyattan fayda görme (kullanılan ilaç sayısında azalma, insülini bırakma veya dozunda azalma) oranı hiç tartışmasız %100’dür.

Hayır. Yapılmakta olan işlemler temel olarak ince bağırsaklarda yapılan  yer değiştirme işlemidir. Buna ilaveten gerekli görülen durumlarda (hastalık seviyesi, kandaki hormon seviyeleri ve bu hormonların aktivitelerine göre) mide hacmi, mide şekli ve karın içindeki organları saran yağlı dokular üzerinde de gerekli olan cerrahi işlemler yapılmaktadır.

 

Ameliyattan önceki dönemde tip 2 diyabet hastalarının vücudunda bulunan insülin hücre düzeyinde işlev göremez. İnsülin ya hücrenin için giremez veya girse de içerde fonksiyonlarını yerine getiremez. Buna insülin direnci denilir. Ameliyattan sonra insülin direncine neden olan sindirim sistemi hormonları söner. İnkretin ve Ghrelin denilen sindirim sistemi hormonlarında ciddi değişiklikler olur. Sonuç olarak insülin direnci kırılır. İnsülin serbest kalır ve hücre seviyesindeki insülin duyarlılığı artar. Yani hormonlarınız değiştiği için şekeriniz düzene girer.

 

Hayır. Tip 2 diyabet hastalarına uygulanabilen ameliyatlardır. Zayıf şeker hastasına yapılması gereken ameliyat farklıdır, kilolu şeker hastasına yapılması gereken ameliyat farklıdır, obez şeker hastasına yapılması gereken ameliyat farklıdır.

 

Metabolik cerrahinin başlangıcı 1950’li yıllara kadar uzanmaktadır. Ancak, günümüze kadar başarılı bir şekilde uygulanmaya devam eden ve Metabolik Cerrahi’nin temellerinden birini oluşturan Biliopankreatik Diversiyon (BPD) ameliyatı 1974’den bu yana Prof. Dr. Alper Çelik’e de eğitim veren Prof. Dr. Nicola Scopinaro tarafından İtalya’da başarı ile uygulanmaktadır. Gastrik Bypass ameliyatları 1990’lı yıllardan itibaren, Sleeve Gastrektomi ve İleal İnterpozisyon ameliyatları da 2000’li yılların başından itibaren uygulanmaktadır.

 

Toplamda 6-7 gün hastanede kalmanız gerekmektedir. Ameliyattan 1-2 gün önce yatışınız başlar, ameliyat sonrasında ise 4-5 gün daha kalmalısınız.

Kilo problemi yaşayan hastalarda, kilo normal seviyeye ulaşır. Yüksek tansiyon sorunu ortadan kalkar. Böylece anti-hipertansif ilaçlara gerek kalmaz. Böbrek, göz ve karaciğer gibi organlardaki hasarlarda ciddi düzelmeler olur. Hastalığın vücudunuza daha fazla zarar vermesinin önüne geçilir. İdrardaki protein kaçağı durur, ayrıca kolesterol ve trigliseridler de normale döner. Ne var ki, organ hasarı çok ileri düzeyde olup, geri dönüşümsüz harabiyet ortaya çıkmışsa ameliyat sonrası daha kısıtlı bir düzelme beklenir. Tüm bunlarla beraber hastalığın vücudunuza daha fazla zarar vermesinin önüne geçilmesi mümkündür.

Hastalık seviyesi, hormon düzeyleri ve ölçümlerinize göre değişmekle beraber 1 hafta ile 3 ay arasında normal veya normale yakın seviyeye ulaşır.

Yapılan çalışmalarda özellikle yüksek insülin seviyelerine sahip hastalarda ameliyatına göre değişmekle beraber en az 10 yıl sonrasında dahi hastalığın kontrol altında olduğu görülmüştür.

Evet. Test değerlerine göre hastanın hangi oranda fayda göreceği belirlenebilmektedir.

Denenen tüm tedavilere rağmen şekeri düzene girmeyenler, 3 aylık ortalama kan şekeri (HbA1c) yüksek seyredenler, hastalığın ilerlemesi ve ilaç/insulin tedavisinden istenilen sonucun alınamaması, böbreklerinizde, gözlerinizde, karaciğerinizde, ayaklarınızda ve kalbinizde ve diğer organlarınızda oluşması muhtemel komplikasyonlar için daha fazla beklemeyin.

Şekeri yıllardır stabil olan, kolayca kontrol altında tutulabilen veya ilerlemeyen ve kilo problemi olmayan hastaların ameliyata ihtiyacı yoktur.

Metabolik Cerrahi uygulamalarından fayda görebilmeniz için aşağıdaki 4 kritere sahip olmanız gerekmektedir:

En asgari %20, tercihan %25’lik insülin deposuna sahip olmanız ve bu deponun en az yarısının canlı (aktif) olması, yağ dokusu kaynaklı direnç hormonlarınızın belirli sınırlar dahilinde olması, akyuvarlar tarafından yapılıp, kana salınan ve pankreastaki insulin üreten beta hücrelerinde hasara neden olan bazı maddelerin negatif veya normal sınırlar dahilinde olması gerekmektedir.

Güvenlidir; çünkü ameliyat esnasında kesme ve birleştirme işlemleri tek kullanımlık aparatlarla yapılmaktadır. Kullanılan bütün araç ve gereçler en son teknoloji ürünleridir. Ameliyatınızda olacak tüm cerrahi ekibi ve anestezi uzmanları uzun zamandan beri bu ameliyatları yapmakta olan deneyimli ve kendini Metabolik Cerrahi’ye adamış doktorlardır.

Her ameliyatın bir riski vardır. Bu ameliyatlarda da herhangi bir sindirim sistemi ameliyatındaki kadar risk vardır. Toplam komplikasyon oranı %10 civarındadır. Bunlar arasında kanama, enfeksiyon, sızıntı, kaçak, apse gelişimi ve narkoza bağlı sorunlar sayılabilir.

Hastanın durumuna göre değişmekle beraber 1,5 ile 7 saat arasında değişmektedir.

 

Ameliyatlar sıklıkla laparoskopi yöntemi ile kapalı olarak, karnınıza açılan küçük deliklerden kamera vasıtası ile ameliyat yapılmaktadır. Genellikle ilk gün dışında çok ciddi ağrınız olmayacaktır. Ameliyat olan hastalar genellikle ertesi gün ayağa kalkmaktadır. Sıklıkla 5-6 gün hastanede kalınması gerekmektedir. İş başı yapmanız 10 ile 15 günü bulacaktır.

Ameliyat sonrası ilk gün içinde su içebilirsiniz. Su hariç diğer sıvıların alımı ameliyattan 2 gün sonar başlar. Yarı katı ve katı yiyecek alımı ise ameliyatına göre değişmekle beraber 8. gün ile 30. gün arasında değişir.

Ameliyattan 2 hafta sonra dönebilirsiniz.

Evet. Ameliyatla normal kilonuza ulaşacaksınız. Bu kişiden kişiye değişmekle beraber 1-1,5 yılı bulabilir.

Yapılmakta olan ameliyatlar ile hastaların %75 ila %99’unda yüksek tansiyon, kolesterol ve trigliserit yüksekliği, karaciğer yağlanması, kilo fazlalığı, kemik ve eklem problemleri, tıkayıcı uyku apnesi (uykuda nefesin durması) gibi problemlerden de tek bir ameliyat ile kurtulmak mümkündür.

Ameliyattan bir kaç hafta sonra, size verilen diyet listesi doğrultusunda ve egzersizle eski enerjinize kavuşursunuz. Ancak ameliyattan sonraki ilk 1-2 hafta içinde halsizlik, iştahsızlık, isteksizlik gibi durumlar görülebilir.

Ameliyattan sonra her normal insanda olduğu gibi, insülin yalnızca yemek yendiğinde artar. Hipoglisemi görülme sıklığı ameliyattan sonraki dönemde giderek azalır ve kaybolur.

2000
Yılından Bugüne
6400
Üzerinde Hastayı
% 85
Başarı Oranıyla

Şeker Hastalığından Kurtardık!

Hayata Yeniden Başlamaya
Hazır mısınız?

Tüm ilaçlara ve tedavilere rağmen şeker hastalığınız iyileşmiyor ise hemen bizimle iletişime geçin. Sizi metabolik cerrahi mucizesi ile tanıştıralım. Hayat boyu diyabete veda edin.

Sizi Arayalım
close slider


    300